İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Okumada Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?

Osmanlıca Türkçeden ayrı bir şey değildir. Aslında Osmanlıca diye tasnif etmiyoruz. Asıl Türkçedir. Ancak şimdilik tarif maksadıyla öyle diyeceğiz.
Osmanlıcada okumanın püf noktası siyak-sibak meselesine dikkat etmekten geçer. Bu da zamanla kazanılacaktır. Yani çok metin okumak gerekir. Okudukça açıldığını göreceksiniz.
Peki nedir siyak sibak?
Kısaca kelimenin cümle içinde aldığı göreve göre okunmasıdır. Aslında bu bütün dillerde vardır. Ancak Osmanlıcada daha bir öne çıkmıştır. Örnek olarak -hala- kelimesi cümle içindeki yerine göre değer alır. Hala gelmedi. cümlesini nasıl anlarız. Metindeki yerine göz atmamız lazım. 1. Henüz gelmedi olabilir. 2. Babamın kız kardeşi gelmedi de olabilir. (Uzatma işaretlerinin kullanılmadığını göz ardı etmeyelim.)
İşte yazımızın içindeki ÖNCEKİ KISMI – SONRAKİ KISMI burada önem taşıyacaktır.

Keza Osmanlıcada da aynen böyledir. و vav okutucusu özellikle böyledir. O, U, Ö, Ü sesi verir. Cümle içindeki durumuna göre değer alır.
MİSALLERE BAKALIM

Bu örneklerde de olduğu gibi bazen iki türlü okunabilir. Bu durumda metnin içindeki anlam bütünlüğüne bakıp yol alacağız.

Şimdi akla şu soru gelebilir; bu metinlerde karışma, anlam kargaşası olmadı mı?
Osmanlılarda milyonlarca yazışma yapılmıştır. Ancak yazı yüzünden yanlış anlaşılmaya dair elle tutulur bir hata yoktur. Nakledilmemiştir.
Yazışmalardan öte yine milyonları bulan ilmi, tıbbi, askeri, mimari, tarihi, sosyal eserler kaleme alınmıştır. Ancak hiç bir zaman -anlam kargaşası- oluşmamıştır.

Zira OSMANLICA okudukça açılan ve okuma süratinde yazılabilen bir dildir. Dünyada bunun bir benzeri yoktur.